Çevremizdeki kaya mezarları ve Pilâv tepe, İntepe, Cintepe, Beyler Tepesi tümülüsleri, bir zamanlar yöremizde Lidyalıların egemen olduÄŸunun belgeleridir. Tümülüsler, Lidya krallarının ya da asil ve zengin Lidyalıların mezarları olarak yapılmıştır. Tüm bu kalıntılar eski çaÄŸlardan bu yana BeydaÄŸ’ın önemli bir yerleÅŸim merkezi olduÄŸunun kanıtıdır.
BeydaÄŸ’ın tarihte bilinen ilk adı Palaipolistir. Palaipolis’i kuranlar ise Lidyalıların soyundan olan Kibyrahlardır. Lidyalıların soyundan olan Kibyrahların önemli bir özelliÄŸi de demir iÅŸçiliÄŸi ve kakmacılıktır. Adagüre köylülerinin demircilik zanaatı, o zamanlardan beri devam edegelmiÅŸ olabilir.
M.Ö.7. yy.da Lidyalıların baÅŸkenti Sard’dır. Birgi ise Lidyalıların yazlık ÅŸehri olmuÅŸtur. M.Ö.676’da Kimerler Anadolu'ya gelerek Lidya ÅŸehirlerini harap etmiÅŸtir. Kimerlerin, bu akınlarından BeydaÄŸ da etkilenmiÅŸ, Palaiapolis çok zarar görmüÅŸtür. Kimerlerin ardından Perslerin Lidya kralı Krezüs'ü, M.Ö. 603’de yenmeleri ile yöremiz 200 yılı aÅŸkın bir süre İranlıların yönetiminde kalmıştır.
M.Ö. 334 de Büyük İskender'in Persleri yenmesinden sonra Menderes Ovası, İskender'in yönetimi altına girmiÅŸtir. Büyük Iskender’in ölümü ile ovaya Antigonos, daha sonra Trakya Satrabı Lysımakhos egemen olmuÅŸtur. Tarihçi Esebios'a göre Pergamon Kralı I. Attolos, Küçük Asya kralı Hioraks'ı yukarı Kystrostaki Koloe'de (KeleÅŸ. Kiraz) M.Ö.229’da yenince, ova Pergamon Krallığı'nın yönetimine girmiÅŸtir. Pergamon Kralı III. Attolos'un M.Ö. 133 de ölmesi ile Romalılar Krallık topraklarına el koymuÅŸlar ve "Kilbis" adı verilen Yukarı Kaystromtai (Kiraz-BeydaÄŸ ovası) Roma yönetimine girmiÅŸtir.
M.S. 4. yüzyıla kadar, Yukarı Kilbiyanos (Küçük Menderes doÄŸu bölgesi) Bizans İmparatorluÄŸu’nun hudutları içinde kalmıştır. Bu zaman içinde bakımsızlıktan harap oldu. Peganizm'in yasaklanmasından sonra Hıristiyanlık resmen bölgeye girdi ve kiliseler yapıldı.
Kilbianon Ovası’ndaki Palaiapolis, Koloe (Kiraz) Pyrgion (Birgi), Hypaipa (Günlüce) Nikala gibi kentlerde V. yy da piskoposluklar kuruldu ve Metropilidine baÄŸlandı. 530 yılı Hieroclec listesinde, Algiza İle Palaiapolis Piskoposlukları birleÅŸtirilmiÅŸtir.
Palaiapolis ÅŸehri 5.yy`da bugünkü ilçe merkezinin batısında olmalıdır. Kilise kalenin batısındadır ve Polis adını taşıyan ÅŸehirler bir saray ve çok kere bir mabet meydanına yelpaze ÅŸeklinde gelen sokakların kenarlarında dizilmiÅŸ evlerden meydana gelmiÅŸtir.
1071 Malazgirt Zaferi’nden sonra Alp Aslan’ın emriyle Anadolu fethedilmeye baÅŸlanmıştır. 1079–1080 yıllarında Selçukluların fetihleri Akdeniz, Ege Denizi ve Karadeniz kıyılarına kadar gelmiÅŸtir. Bu tarihlerde, Kilbiyanon ovasındaki: Palaiapolis (Balyambolu, BeydaÄŸ), Koloe (KeleÅŸ, Kiraz), Byrgion (Birgi). Hypaipa (Dabbey. Günlüce) Nikaia gibi kent ve kaleler Türklerin eline geçti. Selçuklu Emirlerinden Emir Çaka, merkezi İzmir olan bir beylik kurdu. Kuzeyde Emir TanrıbermiÅŸ, merkezi Pars'ın beyliÄŸi ile Manisa topraklarını kapsayan, AlaÅŸehir BeyliÄŸini kurdu. Palaiapolis belki bu sırada, belki de bundan sonralarda Balyambolu adını almış olabilir. BeydaÄŸ bu beyliklerin ortasında ve etki alanı içindedir.
Bölgede baÅŸlayan Türk EgemenliÄŸi daha sonra Birgi merkez alınarak kurulan AydınoÄŸulları döneminde de devam etmiÅŸtir. AydınoÄŸulları BeyliÄŸi’nin I. Beyazıt’ın egemenliÄŸini tanıması ile beylik merkezi Tire olarak belirlenmiÅŸtir. Bu tarihlerde Balyambolu (BeydaÄŸ) küçük bir kasaba olarak Tire'ye baÄŸlıdır. Ekonomik bakımdan da Tire ile iliÅŸkilidir. Yukarı Menderes Havzası 1451 de merkezi Tire olan Aydın İline o da Kütahya'da oturan Anadolu Beylerbeyine baÄŸlıdır.
1671 yılında Tire'yi ziyaret eden Evliya Çelebi, aynı tarihlerde Balyambolu'ya da gelmiÅŸtir. Evliya Çelebi BeydaÄŸ hakkında ÅŸunları yazmıştır:
"Evsafı kasaba-i ve kaza-i Balyambolu. Bu dahi Aydın hakinde yüz elli akçei ÅŸerif kazadır ve nahiyeleri yedi pare kuradır ve hâkimi has voyvodasıdır. Kethüdayeri yoktur. Amma mahsus serdarı vardır. Ve bir kasabası baÄŸ ve bahçeli bir cebel dameninde üç yüz haneli ve bir minareli camii ve bir han hamamlı ve birkaç dükkânlı kariyeden bozma kasabai mamurdur. Bunda dahi haftada pazarı olup âdem deryası olur. Ve zeyli ÅŸehirde dirahtistan sayesinde herkes kâlâyı metaın bazarı muhabbete çıkarub beyii ÅŸira olunur. Balyambol bazarı meÅŸhuru af'aktır. Pembe ipliÄŸi ve pembe bezi ve dimisi meÅŸhurdur kim cemii diyarlara bundan müstevli olur ve bu kazada hâsıl olan kutur(kutun) meÄŸer Kastamonide ve Merzivan ÅŸehirlerinde oldi. Ve bunda Biyankökü çok olduÄŸundan Biyanboldan galat kavmi etrak tahfifi kelâm idüb Balyambolu derler. Elhasıl bu pazar Aydında ve Saruhanda ve MenteÅŸede meÅŸhur pazardır.”
Evliya Çelebi’nin geldiÄŸi, gördüÄŸü Balyambolu bu gün ilçe merkezi olan yerdir. GördüÄŸünü söylediÄŸi han, cami bilinmemekle beraber hamamın yıkıntıları durmaktadır.
Balyambolu'dan Tasahorya (Erikli) köyüne geçen Evliya Çelebi, gördüklerini ÅŸöyle aktarmıştır: "... Sarp, dereli, tepeli bahçeli, bir daÄŸ eteÄŸinde havası güzel, kasaba misal 500 kiremit örtülü, mamur ve kagir ev vardır. Bir camii, 3 mescidi, bir kapalı hamamı, bir hanı, yedi dükkanı vardır. İrem misal bir ÅŸirin beldedir. Üzümü ve kirazı bol ve güzeldir. Her kiraz aÄŸacı beÅŸer onar katır yükü kiraz verir. Her kiraz tanesi keklik yumurtası kadardır. Bey yaylağın eteÄŸinde olduÄŸundan abıhayat suları vardır ki tabir olunmaz” Evliya Çelebi'nin görüp yazdığı yedi dükkândan dördü yıkılıp köy kahvesi yapılmıştır diÄŸer üçü ise durmaktadır. Han yıkılmış yerine köy konağı yapılmıştır. Cuma Camii yıkılmış, yerine okul yapılmıştır. Merkez mescidinin yerine cami yapılmıştır. Hamamın, caminin bahçe kapısının batısından çaya inen yolun üstünde yıkıntısı durmaktadır.
Erikliden Beyköy'e gelen Evliya Çelebi: "Karye-i Bey, Bu gün Beyköy mahallesi, 200 evli bir camili, havası güzel bir köydür." demiÅŸtir.
1831 yılında, Osmanlı İmparatorluÄŸu’nda yapılan ilk nüfus sayımında, Balyambolu halkının sayımını Mevaliden Arifbeyzade RaÅŸit Bey yapmıştır. Bu sayımda: 1709 İslâm, 11 reaya yazılmıştır. 1709 kiÅŸi içinde, kadınlar, çocuklar ve ihtiyarlar yoktur. Tahmini olarak bu günkü nüfusa yakın bir nüfusa sahip olduÄŸu sanılmaktadır. BeydaÄŸ’ın kaza olduÄŸunu belgelendiren en önemli kanıt Memuru AÅŸar Kaza-i Balyambolu H. 284-H. 1767/68 tarihli mühürdür.